Meditasyon Yaparken Mantranın Büyülü Etkisi

Picture of Burcu Ceren Tan
Burcu Ceren Tan

Yoga Eğitmeni

Meditasyon ile ilk tanıştığım zamanları hatırlıyorum. Oturmak, hareketsiz kalmak benim için çok zor şeylerdi. Zihnim ve bedenim bir anda tek bir işe, tek bir şeye odaklanmayı o kadar bilmiyordu ki, terler boşanıyordu sırtımdan, ellerimden, ayaklarımdan. Bir işi yaparken sonrasında ne yapacağını düşünmek ve ya bir şeyi yaparken aynı anda başka bir şeyi yapmak öylesine işlemişti ki içime, tek bir şeye dikkati vermek, hiçbir şey yapmamak gibi geliyordu. Boş durmak, boş oturmak gibi geliyordu. Ve bu nasıl mümkün olabilirdi ki ? ilk uğraştığım şey başlı başına oturmaktı minimum hareket ile. Kaşınmaktan, terlemekten, hareket etmekten hiç bir şey anlamadığım uzunca bir süre geçti. Her pratikte olduğu gibi, meditasyon da bir pratik. Günden güne iyiye gidebilir, en azından oturabilecek duruma gelebilirsin. Ancak tabi ki böyle bir vaadi yok kendi içinde. Uzun yıllar düzenli pratikten sonra bile, bir gün bir anda zorlanabilir, başa dönüyormuş gibi hissedebilirsin. Ve dönebilirsin de. Bırakabilirsin. Başa dönebilirsin. Bu ihtimallerin hepsi geçerli olabilir, geçerli hale gelebilir. Tıpkı hayatın her alanında denediğin ve sürdürmeye çalıştığın her şey gibi. Vazgeçip, bırakıp, isyan ettiğin ama bir süre sonra tekrar deneyecek gücü bulduğun ve başa döndüğün gibi.

Aslında pratiklerin hepsini hayattan uzak varsayıyoruz; yoga olsun meditasyon olsun. Tam tersi hayatın içinde hangi deneyimlere sahipsek matın üzerinde de o var. Çok sık kullanılan bir deyim vardır yoga ve meditasyon için: pratiği matın üzerinden hayata taşımak diye. Sadece o an yaparken içinden geçmeye çalıştığımız her hal, tüm yaşamımıza sirayet etsin, devam etsin isteriz. İşte o zaman matın üzerinden tüm hayatımıza yayılabilir.

Meditasyon pratiğine geri dönecek olursak eğer, uzun süreler boyunca oturarak ve yönlendirmeli meditasyonlar deneyimledim. Haliyle çok zorlandım. Sonra nefes eşliğinde meditasyonlar ile karşılaştım ki çok iyi geldi. Bir maymun gibi oradan oraya zıplayan zihnim için bir odak noktası olan zihne dikkati vermek, çölde bulunan bir vaha gibiydi. Bir süre de nefes ile meditasyon yaptım. Hala da devam ediyorum. Bence dikkati nefese çevirdiğimiz, aldığımız ve verdiğimiz nefesin farkında olduğumuz her an doğal olarak meditasyon yapıyoruz. Eğer kulağına hoş geliyorsa buradan başlamak, bir an gözlerini kapat olduğun yerde, nefes al ve nefes ver. İşte bir nefes boyunca meditasyon yaptın bile.

Mantralı meditasyonlara geçmeden önce hatırlatmak isterim ki, bir çoğumuz ben meditasyon yapamıyorum deriz başlarda. Olmuyor, duramıyorum, oturamıyorum, ben anlatılanlar gibi hissetmiyorum, ben öyle bir deneyim yaşamadım, ben bir şey hissetmedim, bir düşünce de gelmedi diyebiliriz, örnekler çoğalabilir. Ama olan şudur ki, tüm bu cevaplara karşın meditasyon yapıyor olmamızdır. Olan ne ise o meditasyondur. Hepimizinki aynı olduğunda, her deneyimimiz aynı olduğunda yapmış, yapabilmiş sayılmıyoruz. Hepimizin süreci birbirinden çok farklı. O yüzden hiçbir acelemiz yok. Niyet etmek başlamak için muhteşem bir adım.

Mantralı meditasyonlara gelecek olursak, sesin gücü odaklanmak için muazzam bir fayda sağlıyor diyebiliriz. Bazen büyük kolaylık sağlıyor bazen epey zorluyor ancak iki şekilde de zihne odaklanmak için yarar sağlıyor. Her kelimenin ifade ettiği, hissettirdiği bir şey vardır zihinde hepimiz için. İşte bu ifadeleri ne kadar tekrar edersek o kadar pekişir. Tekrar ederek öğrenmek gibi, zihin de tekrar ederek kalıplarını değiştirir. Her hecenin, her kelimenin bir anlamı vardır mantralarda, hatta bir enerjisi vardır. Söylediğimiz kelimeler ne anlam içeriyorsa hayatımıza onu çağırır, onu davet ederiz. Ki mantralı meditasyonlarla bunu tam olarak bilinçli yapıyoruz. İstiyoruz ki zihin, ruh ve beden üçlemesinin her katmanına yayılsın bu sesler. Çünkü ne söylüyorsak oyuz. Ağzımızdan ne çıkıyorsa zihnimizde de o var. Zihinden, dile gelenleri dökülmeden önce fark etmek istiyorsak mantra işe yarayacaktır.

Öte yandan söylerken kendi sesimizi duyarız. Bedenimiz ve ruhumuz kendi sesimizi işitir. Bazen alışmadığımız bir ses olur bu, bir yabancının gibi. İşte kendimize, sesimize olan uzaklığı da yakına getirir mantra söylemek.

En yaygın mantralı meditasyonları, Kundalini Yoga pratiklerinde bulabiliriz. Yoganın doğup geldiği topraklardan Sanskrit dilinde aktarılan bir çok mantra vardır. Çoğu bestelenmiş müzikler halinde hem yoga derslerinde hem de topluluklarda söylenir. 

Pek sevdiklerimden biri olan ‘Sa Ta Na Ma’ sesleri SAT NAM mantrasının bileşenleridir. Bunlar yaşam döngümüzü anlatırlar, yani özümüzü. Bu yüzden tohum mantra da deriz. Doğum, yaşam, ölüm ve sonsuzluk anlamlarını taşırlar. Bu mantranın her tekrarı kendi gerçeğimize yakınlaştırmak için enerjimizi yönlendirir. Mantrayı söylerken mudra kullanırız, yani mantranın ritmine uygun şekilde söylerken sırasıyla parmaklarımıza dokunuruz. Parmaklarımıza her dokunuşta, sinir uçları titreşir ve her söz her kelime enerji aktarımını gerçekleştirir. Üç şekilde söyleyebilirsin bu mantrayı, yüksek sesle, fısıldayarak ve içinden söyleyerek. Meditasyon boyunca mantranın her hecesini söylerken, parmaklara tek tek dokunurken başın tepesinden sesin girdiğini iki kaşın arasından çıktığını zihinsel olarak hayal edebilirsin. Eğer detaylı bir anlatım istersen bana yazabilirsin …

Mantra söylemeyi sevmeye başladığım süre sonunda, şimdilerden her gün hem dinliyor, hem söylüyor hem de meditasyon yapıyorum. İçinde bulunduğumuz çağda, yeni günün büyük karmaşasına karışmadan kendimiz için yapacağımız en önemli şeylerden biridir meditasyon, her gün bu vakti kendimize ayırıp, bu şefkati gösterebilmek niyetiyle …

Sevgiler,

Burcu Ceren

Yazıyı Paylaş

Ayrıca bunlara göz atın

Bu Yazıyı Beğendiniz mi?

Daha Fazla İçeriğe Ulaşmak İçin Mail Bültenimize Abone Olun!

Malik Khan

Meditation

Quis autem vel eum iure reprehenderit qui in ea voluptate velit esse quam. Eaque ipsa quae ab illo inventore veritatis et quasi. Temporibus autem quibusdam et aut officiis debitis.

Ut enim ad minim veniam, quis nostrud exercitation ullamco. Nam libero tempore, cum soluta nobis est eligendi.

Burcu Ceren Tan

Yoga Eğitmeni

Merhaba! Ben Burcu Ceren, 

Yoga eğitmeniyim. Bu yolculuğa başladığımdan günden bugüne kadar Hatha Yoga, Kundalini Yoga ve Somatik Yoga eğitimlerimi uluslararası geçerliliği olan yoga sertifikaları ile tamamladım.  (Yoga Alliance, Kundalini Research Institute) 

Aynı zamanda Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından verilen Temel Antrenörlük Eğitimimi (HİS) tamamlayarak belgemi aldım.

Uzmanlığım sadece yoga ile kalmadı. Bedensel dengeyi kurarken, zihinsel dengeyi kurmayı destekleyen nefes ve meditasyon pratiklerini paylaşmak için de eğitimler aldım.  

Enerji çalışmaları için “Reiki & Şifa” eğitimini de tamamladım.

Tüm bu eğitimler ışığında, bilgimi ve deneyimimi sizinle paylaşmak için buradayım!

Daha fazlası için derslerime katılın!

Reiki ve Şifa Çalışmaları

Spiritüel Danışmanlık

Reiki evrensel şifa tekniklerinden sadece bir tanesi. Bu teknikte bir şifa veren ve bir de şifayı alan olarak iki kişi bulunuyor. Yüz yüze yapılabildiği gibi, online olarak da yapılabilir. Seanslarda öncelikle danışanı dinliyorum. Hangi sebep gelmesine vesile oldu, hikayeyi duymak kıymetli. Sonrasında ise beden taramasında hangi çakrada enerji fazla ya da hangi çakrada enerji az onu araştırıyorum ve tabi enerjiyi dengelemek üzerine bir çalışma yapıyorum. Aslında yaptığım çalışmada ben bir aracıyım, her şifacı gibi. Evrenin sonsuz ve sınırsız şifasını ihtiyaç ve isteğe göre kişiyle buluşturuyorum. Online çalışacaksak uzanmış, sakinleşmiş ve sessiz bir alanda olunması ilk koşul. Her iki taraf için de. Bedensel ağrılar, reiki şifasının güzellikle aktığı, iyileşmenin gerçekleşebildiği en güzel alanlar. Ağrılı bölgeyle çalışırken, ağrının artması, azalması, uyuşukluk gibi bedensel tepkiler normaldir. Seans içinde gerekli bilgileri zaten paylaşıyorum. Bazen bir seans yeterli olurken bazen de birkaç kere çalışmak gerekebilir. Yine ancak tanışıp, çalıştığımızda karar verebiliriz. 

Sen de katılmak istersen randevu için lütfen Freyja’ ya ulaş !

Seans Ücreti : 1.200 TRY

Reiki healing therapy

Kitap Okuma Kulübü

Kişisel Gelişim

Birlikte okumanın gücüyle yılın bahar zamanları kitap kulübü açıyorum. Son yıllarda paylaşmayı sevdiğim kitap ise ‘Sanatçının Yolu’. Hali hazırda devam ediyor. Whatsapp grubu ile desteklediğim bu kulüp için her hafta online olarak buluşuyoruz. Yazarın 12 bölüme ayırarak oluşturduğu bu harika kitap için bizim de süremiz aynı. Her hafta bölümü okuyup, verilen görevler hakkında katettiğimiz yolu paylaşıyoruz. Hep ilerleme olmuyor elbette, zorlandığımız alanları büyütmek için de paylaşım yapıyoruz. Yani içimizdeki sanatçı çocuğu şefkatle besliyoruz. Sabah sayfaları ve sanatçı buluşmaları kitabın temelini oluşturan iki unsur. Yazmayı her zaman seven benim için bile daha yaratıcı ve ilham dolu bir kapı açıyor her okumam da. Senden beklediğim ilk şey, kitabı alman ve ilk bölüme kadar okumaya başlaman. Bir sonraki baharda kim bilir birlikte okuruz 😊

Baharda başlayacak yeni kitap kulübü için Freyja’yı takipte kal !

Kadın Çemberleri

Spiritüel Danışmanlık

Kadınlar çok eski zamanlardan beri ayın belli zamanlarında ya da topluluklarının önemli günlerinde çembere oturuyorlar. Çembere oturmak dediğim de, bir halka şeklinde oturup paylaşım yapıyorlar, tabi yine kültürlerinin ritüellerini ekleyerek. Şifası bu buluşmalardaki, dualarda ve niyetlerde gizli kalıyor. Kadın bilgeliğini, anlayışı, şefkati ve hoşgörü hatırlatıyor. Her paylaşım birliğimize bir tohum ekiyor. Deneyimler bizi büyütüyor. Ay’ın hareketleriyle aynı döngüyü tutturan kadın bedeni için Yeniay ve Dolunay zamanlarında çember açmayı seviyorum. Her kadının yürüyüşü farklıdır. Ben alanımda, duayı, niyeti, meditasyonu, nefesi, dişiliği kullanmayı tercih ediyorum. Niyet ile kartlarımı paylaşıyorum. Altar yüz yüze isek elbette kuruyorum. Gökyüzünün akıttıkları her an değişiyor, o yüzden her çemberde yoğunluklar ve çalışmalar da değişiyor. Dilerim seninle çembere otururuz…

Yeniay ve Dolunay zamanlarında paylaşacağım bu çemberler için Freyja’yı takipte kal !

Tarot Okumaları

Spiritüel Danışmanlık

Tarot kartlarım benim rehberlik aldığım, ilham kaynaklarımdan birisidir. Her seansta, her danışana rehberlik etmek niyetiyle enerjiye aracı olurum. Çektiğim her kart, sorulan soruya cevap vermek için yardımcı olur. Her kartın bir anlamı vardır. Her açılımın bir yorum üslubu vardır. Hisleri kullanmak, kart yorumunun önüne geçmediği sürece mümkündür. Ruhsal anlamda danışanın dönüşümüne fayda sağlaması kıymet verdiklerim arasındadır. Her seansta hatırlar ve hatırlatırım ki, bunlar ihtimallerdir. Olması gereken her zaman olacaktır…

Sen de tarot seansı almak istiyorsan, Freyja’ya ulaş !

Assorted tarot cards scattered on a table, seamless pattern

Meditasyon Çalışmaları

Spiritüel Danışmanlık

Meditasyon, zihni sakinleştirmek için yapılan bir pratiktir. Buna ihtiyacımız var mı peki? Cevabım kesinlikle evet! Zihnin neden sakinleşmeye ihtiyacı var? Çünkü çok fazla düşünceye maruz kalıyor. Günümüzde bu hareket etmek kadar, sağlıklı beslenmek kadar temel bir ihtiyaç oldu. Hızla gelişen ve elektronikleşen Dünyamıza ayak uydurmaya çalışan varlıklarız. Ne yazık ki zihnimiz bu konuda en fazla zorlananlardan. O yüzden meditasyon herkes için bir ihtiyaç. 

Meditasyondan bu kadar bahsettikten sonra ne yaptığımı anlatayım. Özel ve grup olarak çalışıyorum. Çoğunlukla grup dersleri oluyor. Bir çok kişi aynı meditasyonu bazen aynı saatte buluşup, bazen gün içinde belli bir saatte yapıyoruz. Yönlendirmeli meditasyonlar, mantralı meditasyonlar, nefes çalışmaları eşliğinde meditasyonlar, ve daha bir çok meditasyon türü mevcut. Gruplarla en sevdiğim Kundalini Meditasyon çalışmaları paylaşmak. İçinde bulunduğumuz zamanın enerjisine göre ve sezgisel olarak açtığım meditasyon gruplarını whatsapp ile destekliyorum. Süreli ve mantralı olan bu meditasyonlar hem başlangıç seviyesine uygun hem de bireysel yapabilme imkanı sunuyor. 

Sen de meditasyon gruplarına katılmak istersen Freyja’yı takipte kal !

woman doing meditation in the forest

Nefes Çalışmaları

Spiritüel Danışmanlık

Nefes egzersizlerine neden ihtiyaç duyuyoruz? Doğru nefes almıyor muyuz ki ? sorularına cevaben paylaşmak isterim ki evet, çoğunlukla nefes alış ve verişlerimiz yetersiz. Hayatın koşturması içinde, bırakın yeterli nefes almayı, az nefes alıyoruz hatta çoğunlukla tutuyoruz. Bu da hem beden sağlığımızı hem de ruh sağlığımızı olumsuz etkiliyor. Yeterince oksijen girmeyen beden dolaşıma destek olamıyor, bütün sistem yavaşlıyor. Stres, kaygı ve anksiyete yeterli nefes alamayışımız ile etkileniyor. Bunu son yıllarda fark ediyoruz ki, nefes terapileri artıyor. Artmaya devam etsin dileyelim. Başlı başına doğru nefes almak bir şifa. O kadar ki, düzenli ilaç kullanımlarında terapilerden sonra bırakmalara şahit oluyoruz.

Ben de nefes seanslarında bu değişimi hedefliyorum. Düzenli nefes egzersizleriyle, değişimi fark etmeyi.  Sağlıklı bir beden ve sağlıklı bir zihne geri dönmeyi. Grup dersleriyle olduğu gibi, bireysel seanslar şeklinde de nefes egzersizleri için çalışabiliriz.

Sen de nefes gruplarına katılmak istersen Freyja’yı takipte kal !